20 Ocak 2012 Cuma

[Kartpostal] Aramızda Mevsim

aramızda mevsim

“Şimdi hatırlıyorum, ellerim üşürdü yanan yüreğime inat; sen ağlardın bazen, ben bakamazdım. Aramızda kaç mevsim vardı sevgilim? / İnan parmaklarım açılsa sayacaktım.”

Sandalda midye dolma yediğimiz günlerde -30 dereceyi anlatıp gülerdik. Seferberlik çıkar, okullar tatil olur, orada aşk mı olur filan. Hatırlarsın mutlaka. Kusana kadar gülerdik, şimdi kusana kadar donuyorum sevgilim.

Çıkan şeyler arasında seferberlik yok, çocuklar okula güle oynaya gidiyorlar, hele sevgililer, içimi acıta acıta geziyorlar el ele. Sen de her iki anlamıyla burnumda tütüyorsun.

İnsan burada sigarayı bırakabilir, duman tiryakileri için çok ideal. Doğal içiyorsun zaten. Bazen bu durum aleyhine oluyor, iç çektiğini anlıyorlar nefesinden. O yüzden seni andığımda yavaş bırakıyorum nefesimi, çoğu zaman içimde boğuluyorsun sevgilim.

Aramızda kaç mevsim var şimdi sevgilim? Ben kardan adamın atkısını bağlarken sen kısa kollu gömleğini ütülüyorsun, ben kar maskesiyle nöbet tutarken sen balkonda kahveni içip yaprak seslerini içliyorsun, ben burada “sen” diye yanarken sen “ben” diye soğuyorsun. Yapma sevgilim. Donma.

Bu mevsim kapalıdır yollar, biraz daha kal.
Baharda gidersin, olmaz mı?
Yanarım, donarım, ölürüm / kal.

Kartpostal: Seha Can

mirfanK’12

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder