8 Temmuz 2010 Perşembe

Yine Onlar

Bir gün kopacağız
Ama
Azrail'in kollarında görmek istemiyorum seni.



Toparlanmış et parçacıkları ile dolu bedenim. Kesip atıyorum hepsini acımadan. Arkama yaslanıp baktığımda gözlerinden başka bir şey belirmiyor ufukta. Güneşin doğuşu, batışı veya hiçbir tabiat olayı ilgilendirmiyor beni artık. Sahtelikler içerisinde dişte çizilmeyen altın sevdalar doğuruyorum kan revan içinde. Yıkayıp bakmak ister misin?

Sırtımı yasladığım duvarlardan demir sesleri geliyor. İşitme yetimi kaybediyorum bu uğultuda. Seni kaybetme korkusundan dahi bahsedemez oldum, içime mi işledin ne? Karlar altındaki yapraklar kaplamış yüreğimi. Üşüyorum, titreyerek seviyorum seni. Dudaklarımdan dökülenler paramparça ediyor yüzümü korkuyorum bir gün köşe başında tanıyamaman ihtimalinden.

Biliyorsun.

Olsun.


mirfanK'10
[Geldileryinenolurgitsinler]

7 Temmuz 2010 Çarşamba

Hayatın Anlamı

Yetim bir "A" dan sonra başlayan
Bir alfabenin
Sonrasında "Ş"nin koşturmasıdır aslında.
Titrek bir "K" kovalar seni
Kaybedilenlerin giriş katında.


mirfanK'10

[Tosbaa]

6 Temmuz 2010 Salı

İki Kol Arasındaki Boşluk

Zamanı geldiğinde
En büyük zamanları toprağa gömebilmekmiş
Hasretin / Yokluğun


Canının yarısı koparılmış, başka bir yere götürülmüş ve tek damla kanın akmıyor. Öyle düşün. Ama "hiç özlemedim seni / özlemek dostluktandır." İçimde bitmek tükenmek bilmeyen bir sen, sermayem avuçlarımda kalan kokun. Biter diye cebimde saklıyorum. Farkındayım aslında bir gün karşılaşmak için yaratılan bir duygu bu, sana olan hislerimin sivilcesi gibi. Ama dokunmuyorum. İlacı zaman değil, biliyorum -sensin-

Velhasıl;

Müptela olmuş kalbime
Bir kramp gibi yokluğun
Önceleri
Merdaneye girmiş bir acı idim
Çıkınca
Aşk oldum.

Aşık

mirfanK'10

[Perşembeakşamoradayım]

Deneme - Dört


Etrafımda büyüyen çocukların ilk senin adını söylemeleri çok tuhaf...
Çocuk dünyayı renklerine boyamış, kız üzerine hafif ve açık renkte bir elbise almış.
...

Seni çözemedikçe esirin olduğumu hissediyorum. Artık "deli" diye anılmaktayım yakın çevremde. Fakat seni anlatmayı bıraktım artık. Bilmesin insanlar, yavaş yavaş sinirleniyorum.

Geçenlerde kar başladığında seni düşünüyordum. Cam açık kalmış, geriye dönüp baktığımda odama dolan karın bir mucize olduğunu düşündüm bir an. Sonra yine sevdim seni. Belki bu bir bahaneydi ama olsun, pişman olmadım. Çünkü kar da çok güzel sen de.

Soğudu oda.
Uyumak istedim.
Ve seni diledim Tanrı'dan
İster bu dünyada verir
İster öbür dünyada.

Seni seviyorum.

...

Seni tanımladıkça tanımlıyorum, açıldıkça güzelleşen bir çiçek gibisin. Ama bunu en kötü yanı bunları yaptığımı bilmemen. Buna üzülüyor değilim açıkçası. Bilmemen daha iyi olacak gibi. Bilsen çok şey değişecek evet, ama mektuplarına iki cevap yazmaktan sıkıldım artık. Bir gün beni anlayacağını umuyorum çok aciz bir cümle. Ben bu cümleyi kuracak kadar acizleşmiş olamam değil mi?

Seni kaybetmek çok korkutuyor. Sana biriken cümlelerimi yazarken ellerim titriyor, kalemin altından kayıp gidiyor kağıt yüreğime doğru. Başka bir dünyanın sabahına

...

Benim olmadığım bir dünya bulmak zorunda kalacaksın sanırım.
Ama iyi ki varsın.

Ben.

...

Geçen yolda çarpıştığım bir kadında aradım seni
Bir radyoda kısık sesle çıktın
Otobüs camından el salladın yıldızlara
Geç doğdun sonra.

mirfanK'10

[Deneme - Dört]

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Terazi

Seninle geçen saatler bir kefede
Sensiz geçen saniyeler bir kefede

Elimle kaldırıyorum senin tarafını
Küsüyor
Sensizlik.



Akrep 1'i yelkovan 51'i gösterirken durdu saat. İsyan edişlerin en büyüğüydü bu şüphesiz. Zaman feryadının en son çığlığındaydı. Sesin sesimin kollarındaydı. Zaman durdu / Biz koştuk.

Bendeki senin damarlarımdaki miktarını bende bilmiyorum. Sözlerim kirletiyor mezar taşlarını ve ölülerin tek pişmanlığı oluyor bu büyük sevda. Bak şimdi ellerim yüzüne dönüşüyor, sözlerim ise gözlerin. Aynanın karşısında artık daha uzun kalabilirsin, ellerime iyi bak. Sözlerim ıslak kalmasın.

Un tanelerinden kederler serpiştirdim yüreğine
Şimdi en sert rüzgarların
Tek hedefisin.

Defolu ruhlara saraylar döşediğin
Gerçek
Artık rüzgar durdu
Gözlerim sabit.

Kederlerse
En kıvrak zenne.


mirfanK'10
[Bizçokyakıştıkbirbirimize]

Beklentisiz


Aşk kelimelerin israfı değildir
Hediyedir.

Beklentisiz bir sabah sandal ağacıyla açılmak var denize. Aşk denizinde dümeni unutmak, sadece gözlerinde kaybolmak var. Biliyorsun, var. İki kere siyahlık gibi parıldıyor ufukta bir şeyler. Kapkara, zifiri, gözlerin gibi. Ama aydınlatmaya cesareti olan bir yürek çırpınıyor elimde. Kokunun sindiği, yüzünü kalem gibi çizen elimde.

Asırlardır bu sözler yazılır. Hatta aynısı yazılmıştır belki. Ama bu yaşanmamıştır bilirim. Beklentisiz bir güneşi uğurlamak nedir çok iyi bilirim. "Gel..." diye başlayan cümleleri harf harf yutmak nedir daha iyi bilirim. Gözlerinde kaybolduktan sonra bir başkasına giden aşk sözcükleriyle yine gökyüzüne karışmak nedir en iyi bildiklerimden hatta. Güneş battıktan sonra yamalı bulutların arasından yıldızları gölgeleyip "Olur da bakar yıldızlara, kayar bir tanesi dilek diler birisi, seni diler, seni ister yıldızlardan" demek nedir? Evet, bilirim.

Hiç doğmayacağını sandığın sabahlardan bir sabah perdeni aralayıp gözlerine bir "hasret" gönderdim bugün. Şimdi en güzel düşlerinin koynunda sıcacıksın, hissedebiliyorum. Ben titreyen bir dalın üzerinde rüzgar ile dalaşıyorum. 

Sen bir nefes alıyorsun
Benim ciğerlerim doluyor
Yüreğim atıyor
Hızlı
Hızlı.

Bedelsiz ve değersiz bir sevgi yetiştirmek. Değersiz çünkü var olan her şeyin değeri sana biçildi. Senin dışında kalan her şey süs, her şey dekor. Nasıl bir nefessin?

Hayata yenilgi ise bu "beklentisiz" hislerin silsilesi. Uzun uzadıya, keyfini çıkaracağım bu yenilginin.

Sordular
Ne dedi diye.
"İrfan" dedi
Dedim.
Daha önce kimse
Bu kadar güzel söylemedi beni
Dedim.

Sevdim

mirfanK'10

[-lıydık]