29 Ağustos 2013 Perşembe

aynı


aynı kıyafetlerle yürüdüm denize doğru. aynı gecenin aynı vaktinde yürüdüm - karanlık bile aynıydı.
gökyüzünden soluduğum havayı ciğerlerim onayladı.

ölümü bu kez denemedim,
ölsem duyar mıydın ki?
ölsem duyar mıydın?
ölsem sızlar miydi yüzünün yanı?

gözlerim lekeleniyor, kuruyor musun?
bu gece seni öpmeden uyuyacağım, 
-sabahı bilinmez.

bu gece sen olmadan uyuyacağım,
-uyanır mıyım,

bilinmez.

mirfanK'13

11 Ağustos 2013 Pazar

iki dirhem bir irfan: içimdekiler

-içimdekiler-
bir takvim yılının mahsulü -iki dirhem bir irfan- yirmi kelimelik bir cümle büyüdü, şiir oldu.
bugün görünmüş, günü bugünmüş.

içimdekiler:

"nem gibi az yalan yağıyor / mazi görmez kalanı /sadece mezarda ölüyor sevenler / bulut boyuyor düşü /  karanlık ihanete yanıyor / zor / öldü"


mirfanK'13

nem

-iki dirhem bir irfan-

yanaklarımdan boynuma süzülüyor
-dün-
düşü yalın, yolları nemli
-bugün-

gelecek-
-sen eğer: geç kaldın.

benim umutlarım dünü bugüne bağlayan ipte
kurudu, kaldı.

gülüşündeki cennet
bugün de yaktı.

mirfanK'13

gibi

-iki dirhem bir irfan-
ölür gibi kaçışıyor
ardına sığındıklarım.
mevsiminden miras bana
burnu üşüyen yalnızlığım.
bu yıl altı saat daha fazla sevdim seni.

ömrümde öldün gibi,
dünümde kaldın gibi,
bugünde yangın gibi,

bu yıl da fazla sevdim seni.

mirfanK'13

az

-iki dirhem bir irfan-
az daha unutuyordum seni,
gökyüzü yırtılır mı hiç?

adı konulmadan ölen bebeğin mezarı,
ölü doğan bebeğe konulacak ad,
hiç bebeği olmayacak annenin duası,

unutuyordum sizi;
az
daha.

mirfanK'13

yalan

-iki dirhem bir irfan-
omuzların sıcacık, durup daldığın yerde bolca duman var.
üç göz öldü güzelliğinden,
hayatta inanmam!
kimi öptün gelmeden?
tırnaklarının arası zifiri yalan
elin,
kimin elinden?

mirfanK'13

yağıyor

-iki dirhem bir irfan-
güneş yok artık,
çıplak ayaklı güzeli unut ankara.
mazgallara koşan
bir düş bağışlıyorum sana,
ayaklarını iyi ezberle ama
kaçıyor o
ardına bakmadan
gök yağınca

kaçıyor o,
ardına bakmadan,
gök
yağınca.

mirfanK'13

mazi

-iki dirhem bir irfan-
kursağımın heves yolunda
bir kıymık gibi saplı durur
-yokluğun-

son öpücüğün gamzeme düşmeyeydi,
son gülüşün ömrümü deşmeyeydi,
-iyiydi.

dört dinde diledim seni,
tövbe yoktun.

rabbim bir kez görsem,
âmin.

mirfanK'13

görmez

-iki dirhem bir irfan-
gözü ölü meleğin,
uçamıyor düş.

-2-

bana kalsa gerek yok
uçmaya
çünkü bana kalmaz
melek.

mazi düşünce.
ölmez ki
melek.

mirfanK'13

kalanı

-iki dirhem bir irfan-
yukarılardan bıraktı kendini
yenik düştü mevsime, kalanı.

birinin gidişi sayılmaz,
kalabalıksan eğer

ama

biriysen eğer,
kalanı görmez.

kalandan biriydim ben
siz kalabalık giderken.

"keşke biraz daha görmesem."

mirfanK'13

sadece

-iki dirhem bir irfan-
saçları tel tel kısalırken
gülmemiş gözlerinde
aynı hüznü gördüm
yine.

o gece gözleri yüzünden uyuyamadım.

o sabah camda titreyen,
koynunda uyuma hevesinde
canı yanan bir yağmurdu
-sadece.

mirfanK'13

mezarda

-iki dirhem bir irfan-
boynundan esen rüzgar
gönlünü döndürüyor mu dersin?

bir günü
güle döndürdü kokun ama
ömrüm
gül bahçesini bekliyor
-mezarda.

mirfanK'13

ölüyor

-iki dirhem bir irfan-
gidenden kalanım ben,
boş bir kağıda "özledim" yazıp
boşluk bıraktım
gel- doldur.

senden pürüzlü bir düş çaldım,
bıraktığın boşlukta ölüyor.
gel- öldür.

mirfanK'13

sevenler

-iki dirhem bir irfan-
kalbi parmaklarıma dokunup kaçtı,
başında bir şişe ile
yollara düştü kirpi.

ölüm bu kadar yakındı sana
biri ellerimi kesti,
biri yolu kesti.

kirpi
kalbine
diken

özgürlüğe
şişe.

mirfanK'13

bulut

-iki dirhem bir irfan-
dudaklarına dokunduğunda
o
helak oluyor yavrularım.

bıraktığın yeri şarkılarla doldurdum,
bu koku canımın yangınından

sen yüzünü astın,
ben gamzelerimi kurutuyorum
-bak!

mirfanK'13

boyuyor

-iki dirhem bir irfan-
saplı duruyor gülüşün gökyüzünde,
silebilseydi yaşlarım tebessümünü
-ah keşke!

yüzümü eğdim yüzüne,
avuçlarımda kokun kalmış,

vuruyorum dizime,
-gitmeyeyim diye.

vuruyorum yüzüne,
-gitmeyesin diye.

gökyüzünü boyadıkça sen,
hasta dizlerim sızlıyor.

-gitme.

mirfanK'13

düşü

-iki dirhem bir irfan-
güldüğünde
kaç düşü ölüyor biliyor musun?

hâlâ düşüm müsün,
bilmiyorum.

ah yaşasaydım anlatırdım hepsini,
ah yaşasaydım anlatırdım bir düşü.

mirfanK'13

karanlık

-iki dirhem bir irfan-
karanlıklar deniz dese biri,
atlasam ben de sonsuzluğa
gördüğüm her balığa
adını söylesem mesela

tabansız bir düş-
bu karanlık deniz.

ben bizi kandırıyorum ama
balıklar unutmamışlar:
tüm karanlıklar -kara-

mirfanK'13

ihanete

-iki dirhem bir irfan-
çok uzun kalamadım gözlerinde
başka bir karanlık
başka bir bakış boğdu beni
-günlerce

sahi, ihtiyaç anında
nasıl beceriyorsun içinde olduğun şeyi
kırmayı?

yok yok. yanlış anladın sen,
kırma.

mirfanK'13

yanıyor

-iki dirhem bir irfan-
"kanatlarına takılmış düşlerin,
yeminlerin sulak çayır,
melekliğin görünmüyor."

camın tam önünden gitti gemi,
gözden kaybolana kadar
bebek gibi izledim denizi.

gözlerini unuttum ama
sebebi deniz değildi.

mirfanK'13

zor

-iki dirhem bir irfan-
seslerimiz çarpışmadan
ayrıldı umutlarımız birbirinden

umut: sen bakmıyorken bakıyordur belki
unut: arkanda gökyüzü var.

zor diyorum, zor olmalı,
bu gökyüzünden
gözlerini çıkarmak
çok zor olmalı.

mirfanK'13

öldü

-iki dirhem bir irfan-
iyi biriydik.

dimdik durdum o gece,
sağımda ay batıyor,
solumda ise kırmızı gök.

ne yana baksam bir şeyler kaçıyor.

yakında neresi varsa oraya gidelim,
hem sen;
hazır ayaktayken
-gitsene.

SON

mirfanK'13