28 Ekim 2011 Cuma

Şizofrenik Özlem


Dünaydın Sevgilim'den Şizofrenik Özlem "ses buldu".

26 Ekim 2011 Çarşamba

Ne Yapmalı? - 2






26.10.2011 itibari ile;

Birçok kurum ve kuruluş Van ile ilgili olağanüstü yardım gerçekleştirdi. Gerek kargo şirketleri, gerek ilaç firmaları gerekse havayolu şirketleri -Onurair hariç- büyük özveri ile çalıştı / çalışıyor. Bankalar kredi ve kredi kartı ödemelerini yaklaşık 3 ay öteledi. GSM operatörlerinin bölgede ücretsiz telefon görüşmesi sağlamak için çalışma yaptıkları söylendi. Tüm ankesörlü telefonların ücretsiz kullanılabildiği açıklandı.

Yaptığı yardımları açıklamayan ama büyük yardımlar yaptığına inandığımız kurum ve kuruluşlar da var.

Sözü uzatmadan bundan sonrası için ne yapabiliriz;

Önümüzdeki 5 günün hava tahmin raporu maalesef Van'ın çok soğuk olacağını gösteriyor. Bölgeden gelen haberler doğrultusunda acil olarak Çadır, Kışlık bebek giysisi, Isıtıcı ve prefabrik yapılara ihtiyaç vardır. Konu ile ilgili rahatsız edip yardım talep edebileceğimiz kuruluşlar:

Politen Branda - İletişim: 0 (212) 474 73 39 / GSM: 0 532 796 38 58
Efes Çadır - İletişim: 0 (232) 479 05 25 | 479 09 48 | 479 06 53
UFO - İletişim: 0 (212) 886 30 00
Yuva Prefabrik - İletişim: 0 (232) 251 70 50 
Bebek Market - İletişim:  (0212) 270 79 80 - 283 98 17 - (0530) 667 64 60
Milupa - İletişim: 0 212 385 26 00
Hipp Mama - İletişim: +90 (216) 428 30 40-41-42-43

*Van İçin Rock etkinliğine gitmeseniz bile tüm gelirleri Van'a bağışlanacağı için bilet alabilirsiniz.
*#EvimEvindirVan! etiketiyle twitter'da büyük yankı bulan kampanyanın artık bir web adresi var. Özellikle çevre illerin katılımı bekleniyor.
*En önemli detaylardan birisi de mükerrer paylaşımlardan kaçınmak. Enkaz altında bulunan birisi için aynı anda yüzlerce kişi tarafından telefon ve tweet alınıyor.
*Kızılay web sayfası aracılığı ile 55 TL karşılığında gıda paketi hazırlıyor.
*2868'e boş mesaj göndererek Kızılay'a / 2930'a AKUT yazarak Akut'a yardımda bulunabilirsiniz.
*AKUT, Kızılay ve bölgedeki diğer kuruluşları bilgi almak amaçlı aramak yerine sosyal medyayı takip etmekte fayda var. Zaten yardım talepleri ile telefon hatları oldukça yoğun.
*Chicago'da yaşayan Türkler yardım topluyorlar.
*Tekrarlamakta fayda var; bağışlarınızı öncelikli olarak lütfen Kızılay ve Akut'a yapın.
*İl ve İlçelerde bulunan Kızılay Şubeleri için bağlantıyı kullanabilirsiniz.
*Yardım toplama noktaları ve daha fazlası için Yalnız Değilsin Van!
*‎''Van'da Kürtçe bilen psikolog veya psikoloji öğrencisine ihtiyaç duyulmaktadır. Post-travmatik stres bozukluğu yaşayanlar arasında Türkçe bilmeyen çok sayıda yurttaş bulunmaktadır. İletişim için: 0532 409 70 80 / 0505 605 93 18 / 0535 319 21 68 / 0532 231 09 23''

Eklememi istediğiniz her şeyi alt taraftaki bölüme yorum olarak yazabilirsiniz.
Allah hepimizin yardımcısı olsun.

24 Ekim 2011 Pazartesi

Ne Yapmalı?


23 Ekim 2011 Pazar günü 7.2 şiddetiyle sarsılan Van için neler yapabiliriz ufak bir yazıyla anlatmak istiyorum.


  • Mevsim gereği bölgede hava sıcaklığı oldukça düşük. Özellikle geceleri 0'a yakın, hissedilen -'leri bulabiliyor. Bu yüzden kışlık yardımlara öncelik tanınması önemli. 
  • MNG ve PTT Kargo'dan sonra Yurtiçi Kargo'da resmi twitter hesabından yaptığı açıklamayla bölgeye ücretsiz taşıma yapacağını açıkladı. MNG ve PTT Kargo ücretsiz gönderileri sadece "Kızılay'a" yapıyor, en doğrusunu yapıyor. Kızılay öncelikli yardım yapılması en doğru olanı.
  • Genel İhtiyaç Listesi: Çadır / Kışlık giysiler - özellikle bebek giysileri / Mama / Bebek Bezi / Battaniye / 
  • Sosyal paylaşım sitelerinde bazı hesap numaraları ve bu hesap numaralarının PKK'ya destek veren derneklere ait olduğu yönünde söylentiler var. Bu yüzden yapılacak para yardımlarının kişisel hesaplara yapılmamasına özen gösterilmesi gerekiyor.
  • Çevre illerden ve komşu ülkelerden profesyonel yardım ekipleri bölgeye ulaştı / ulaşıyor. O yüzden profesyonel bir kriz eğitimi almamış iseniz bölgeye gitmenizin faydadan çok zararı var. "Bir taşı yerinden kaldırsam kârdır." mantığı şu an için doğru bir mantık değil. Yol ve ihtiyaç giderlerini bağış yapmak daha mantıklı. TSK iki tabur asker ile bölgede çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü açıkladı.
  • Büyük marketlerin bölgedeki afet merkezi ile irtibata geçtiği ve kamyonları ile kritik durumda bulunan köylere yardım hazırlığına girdiğini duydum. En azından Erzurum için. Diğer iller de böyle girişimler yapmalı, Afet Merkezi'nden alınan bilgiler doğrultusunda yardımlar taşınmalı.
  • Kızılay web sayfası aracılığı ile 55 TL karşılığında gıda paketi hazırlıyor.
  • 2868'e boş mesaj göndererek Kızılay'a / 2930'a AKUT yazarak Akut'a yardımda bulunabilirsiniz.
  • Google Kişi Bulucu hizmeti ile bölge için büyük kolaylık sağlıyor.
  • Facebook, Twitter, Friendfeed gibi sosyal paylaşım sitelerinde dolaşan telefon numaralarını gereksiz yere meşgul etmemekte fayda var. Bölge baz istasyonlarının zarar görmesi sebebi ile fazlasıyla şebeke sorunu yaşıyor. Arayıp "iyi misiniz?" demek yerine hatları meşgul etmemek daha büyük fedakarlıktır.
  • Bulunduğunuz yerden Kızılay'a kan grubu ayırmaksızın kan bağışı yapabilirsiniz.
  • Yine sosyal paylaşım sitelerinde yakınmak yerine "enkazdan çıkarılanların isimlerini" paylaşmak herkese moral olacaktır.
  • Hemen hemen tüm büyük belediyeler yardım için organizasyonlar yapmakta. Yardımlar belediyelere de ulaştırılabilir.
  • Bulunduğunuz şehir otogarlarından Van otobüs firmalarına yardımlarınızı ulaştırabilirsiniz.
    Firmalar: Best Van / Van Gölü / Yeni Van / Van Erciş Sema / Öz Erciş
  • İstanbul Valiliği Evim Evindir Van! Projesi için telefon numaraları: 0 212 455 56 75 /  0 212 455 56 84
  • Twitter'da #EvimEvindirVan etiketi ile evinizi açabilir, projeye dahil olabilirsiniz. Böylelikle insanların size ulaşması nispeten daha kolay olacaktır.
  • Bağışlarınızı lütfen Kızılay ve Akut'a yapın.
  • Mühim olan koordinasyonu sağlayabilmek, bilinçsiz atılan her adım tehlikeli olabilir. Lütfen bilinçsiz hamlelerden ve bağışlardan kaçınalım.

Eklememi istediğiniz her şeyi yorum olarak yazabilirsiniz.

Allah hepimizin yardımcısı olsun.

17 Ekim 2011 Pazartesi

Bir Zamanlar Anadolu’da

bir zamanlar anadolu'da.
“Anadolu’nun herhangi bir yerinde soluk aldıysanız eğer bu film sizin için tebessüm ediyor olmalı.”


İş sonrası çay bardağı ile içilen rakının tadından bozkırları kaplayan otların rüzgarla söyledikleri türküye kadar birçok şey Nuri Bilge Ceylan tarafından Bir Zamanlar Anadolu'da filmiyle hasretle sarılmamız için bize sunuluyor.

Gözleriniz dolduğunda, aynı sahnenin tebessümü yüzünüze oturmakta gecikmiyor.

Üç Maymun’dan tanıdığım Ercan Kesal’ı mükemmel “Muhtar” rolü ile izlemekten inanılmaz keyif aldım. Rolüne bağlılığı ve inanılmaz oyunculuğu ile bende gerçekten “oralardan bulunmuş bir muhtar” izlenimi bıraktı. Kaldı ki bu sayede Nuri Bilge Ceylan “Halktan kopuk” yönetmen yaftasından da bir kez daha ustaca sıyrılmıştır.

Yılmaz Erdoğan’ın oyunculuğu bence budur. Filmin kadrosunu ilk okuduğumda çoğu insan gibi “Acaba NBC filminde Yılmaz Erdoğan nasıl durur?” diye düşünmeden edemedim. Fakat filmin hemen başında bu düşüncemin yersiz olduğunu Yılmaz Erdoğan bizzat kanıtladı.

Şaşıfelek Çıkmazı’nda bize sihirbazlık yapan Kubilay Tunçer’in otopsi yapan bir hastane görevlisiyken burnundan sigara çıkarma numarası ağzımı açık bıraktı.

“Elma daldan düşüyor, yuvarlanıyor, sonra dere yatağında duruyor.” Kendini filmle bütünleştiremeyenlerin, her şeyin sonunda %100’lük bir mesaj bekleyen insanın hiçbir şey anlamayacağı sahne. Sayın Uluç’ta bunlardan biri. Sonunda bir şey olmuyor diye yakınmış. Mesela cesede çarpmalıymış elma. Av Mevsimi’nden benzetme yapmış hatta, komik. Filmi izlemeden önce Nuri Bilge Ceylan'ın birçok yerde Recep İvedik -3'te "Üç Maymun" filmine gönderme yapan Şahan Gökbakar'a cevap verdiği söylendi. Nuri Bilge Ceylan'ın Recep İvedik -3'ü izlediğine dahi inanmadığım için üzerinde fazla durmadım. O yüzden maktülü Recep İvedik'e benzetenlere şaşırıyorum, yanılmıyorsam kendisi de Rİ-3'ü BZA'yı tamamladıktan sonra izlediği yönünde bir açıklama yaptı.

Bir ağabeyin kardeşi için yaptığı fedakarlık, bir savcı’nın yıllara verdiği ağır hesap, bir köpeğin insanları kıskandıran sadakati, bir polis’in Anadolu kokan şivesi ile çalışmak için yaşadığı çaresizliği, bir doktor’un akıl almaz sessizliğini, film boyunca Anadolu’ya ait olmayan bir adamken filmin sonunda Anadolu’nun ta kendisi olduğunu göstermesini, gün ışırken köy ekmeğine sürülen karakovan balının tadını, saatler süren yolculukta bir bozkırın kenarında duran çeşmeden içilen suyun tadını hissediyorsunuz.

Bu başyapıt sizi 157 dakikalığına farklı bir dünyaya taşıyor ve o dünyada “Bozkır yükü taşıyan, Anadolu’da toprağa dokunan” bir hikayeye konuk ediyor.

Filmin müziklerini gökgürültüleri ve bozkır yolculuğunda arabanın radyosunda çalan türkü oluşturuyor. Bu yüzden izlediğim en iyi Türk filmi. Kesinlikle çok daha iyi yerlere gelmeli.

Bir Zamanlar Anadolu’da yaşadıysanız eğer,
Bir Zamanlar Anadolu'da sizi gözünüzden yakıyor ve

“Diri diri gömüyor..”

mirfanK’11