29 Ağustos 2009 Cumartesi

Bir Yâr Var mı Bildiğin?


Yüreğimin çukurlarına dolmuşken gözyaşlarım
Sen kokuyor tüm dünyam.
Sadece yağmış, esip gürlememişsin gibi.
Avare bir kadehte yitirmişken seni,
Gel ki dinsin sarhoşluğum.
Vurulsun arka sokaklarda
Hiçbir derde derman olmayan
Esmer tenli yokluğun.
Bir yâr var mı bildiğin, adı gibi duran.Aşkın ahşap pervazında bir avuç sen için yakarıyorum aslanda.
Beyhude geçen zaman aşkına,
Kimliği belirsiz aşklar adına,
Gidiyorum...
Ki ağlamasın sevmedikerimi sevenler,
Susamasın varlığımı bilenler,
Ve
Yanmasın derinime inenler.

Döküldüğümde utanmayacak bir yâr var mı bildiğin?
"Senle doğan güneş, batmasın sensiz hiç
Batarsa şayet, gömüleyim olmamışlara"
diyebileceğim bir yâr var mı bildiğin?
Ben,
El pençe divan
Sen,
Sonsuz hayallere yaslan.

mirfanK'09

28 Ağustos 2009 Cuma

Alın Sizin Olsun!


Alın sizin olsun eski sevgililerim, benden uçup gidenler.
Elbet vardır dünyalarında bir kalem,
Sevişirken dikkat edin, çıkabilir bir yerlerden dudak izim, gölgem.
Dokunmasam bile yoklayın yüreklerini, elbet dokunmuştur bir cümlem.
Parmaklarınızı usulca gezdirin tenlerinde vardır bir işaretim.
En pürüzsüz sevdalara idi en günahsız yeminim.
"Ahh" etmişlerdir benden sonrakiler, "biz böyle sevemedik" derler elbet.
Gözbebeklerinde vardır bir İrfan, gece de çıkar gündüz noksan.
Tüm bunlardan sonra ben yoksam,
Değmemişim tenine, çünkü değmezmiş sevgime.
Sonra sakın anmayın adımı ey eskimişler!
Ben eskitmedim sizleri, eksiltmedim.
Ben
Sadece
Sevdim
Ve
Usulca
Gittim...

mirfanK'09

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Siyah


Hep arkada otururduk
Hep yalnızken mutluyduk biz
Sonra biraz da gurur vardı
Yaklaşmazdık, konuşmazdık
Hep ayrı bir dünyadaydık
Hep ordayken mutluyduk biz
Sonra biraz da gurur vardı
Yaklaşmazdık, konuşmazdık
Ve
Şimdi bir duvar örülü,
Hiç yıkılmaz aramızda.
Yaklaşmak zor istesen de,
Biz yarattık acıları...
Kaderimizi biz yazdıkça,
Renklerle bir siyah yaptık...

AltgRup

Gülümse Olmamış Yâr


Dilimin ucunda dünyayı döndüren kelimeler,
Efillenirken bahar körpecik bir kış veda eder.
Saçlarını uçuşturacak bir rüzgar dile,
Ve Küçük bir tebessüm et seni benden götüren yele.
Gülümse
Çünkü
Yarın
Daha
Beter
Olacak...


mirfanK'09

Hadi Vakittir Yosma!



Al güneşi ardına da dur dağların önünde.
Yüreğinden gelsin sesin,
Haykır kalbin patlayana kadar.
Tut ikimiz adına ne kadar dilek varsa,
Yalvar adanan tum beddualara.
Hadi, tut kolumdan sürükle yemini bozulmamış diyarlara.
Yakamozlar acizken sen inatla ayı kovala.
Hadi yosma, al beni tüyü bitmemiş suratlardan.
Hadi
Yosma
Ben aşığım sana.


mirfanK'09

İmkan-sızım




Bir çarpı atmak mı gerekiyor bu boşluk abidesi günlere?
Yoksa takvimde işaretlemeli miyim ilerde bakıp gülmek için?
Her çırpınış netice bulmaz mutlaka fakat bazı çırpınışlar vardır ki sonucu istenen netice olmadıği zaman hüsranla sonuçlanır. İki şeyi bir arada görmek deyimi gerçekten ihtimallerin talihlilerine has bir durum mu, bugüne kadar iki şeyi bir arada göremeyen bir canlı olarak merak ediyorum açıkçası. Ve bu cümleler uzadıkça beynimin bir yerinde iki şey canlanıyor.
Hiç varolmamış iki şey.
"Buralardan çekip gidesim var" doğru cümle değil şu an.
"Buralara çekip sıkasım var" son günlerde favori cümlem. Yozlaşmanin hat safada olduğu bir toplumun içerisinde var gücüyle direnen bir kaç med-cezir çocuğundan biriyim ben de. Ben de diğerleri gibi oluyorum yer yer ve biz bu duruma hep gülüyoruz. Eğer asıl toprak kokan bizsek ve diğerleri gerçekten sadece bok kokuyorsa son durum - x pek vahim asker arkadaşım. Başka bir coğrafyanın yabancılaşmış sözleri arasinda olmak vardı şimdi.
Uzun zaman sonra kalemimden dökülen bu kelimeler sadece bu hasrete şafak saymak içindi.

Artı ve eksilerimle.

mirfanK`

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Hadi Aklımı Baştan Alalım!


"... bir sabah uyandığımda düştün aklıma ve güzel günleri müjdeler gibiydin. Ardından düşler süslendi, fiyakalı oldu yağmurlar. Aklım ruhumdan ödünç aldı tüm tazelikleri. Hislerim dekolte düşlerinin yanında utanmaya başladı ve kararmaya başladı dönmeye çekinen dünyam.Bir sabah uyandım,Gözlerim pusluUmudum yarım.Ve masamda gazete kağıtlarından yapılmış bir "hoşçakal" yazısı.Kimse anlamasın diye çok uğraşmışsın
Parmak izin kalmamış ama yüreğimde baya dolaşmışsın gitmeden..."


Artı ve eksilerimle.

mirfanK'09

Adı Dünya


Her hikayem evveliyatı varmış gibi başlıyor. Oysa her şey "o" herkes "o"na benziyor...

"... lüks bir cafenin en afili masasında iki adam var. Biz buradayız diyorlar, her geçen saniye sayıları artıyor ve götlerine uymayan çöplerle oynuyorlar..."

Tatlı tabağını hazırlıyor bir kardeş, diğeri de dört tane suyu tepsiye koyuyor.
"top sakallı abinin masasına götür" diyor büyük olanı...
Çok uyumsuz çiftlerle dolu bu ortam. Kızlar çok bakımsız, erkekler de fazla bu havaya. İçeride sürekli bir kahkaha var, masaların birinde bir çift göz ağlıyor diğerinde ise ölen arkadaşın eski sevgilisi peşkeş çekiliyor ve buna -kötü gözle- bakanlar ses çıkarmıyor.
Çakma godomanların masası tatlıyla donatılıyor, belki bu sevimsizlik tatlıya bağlanır...
Kaybedenler çoğunlukta. Hayatın bir yerinden tutmayı marifet sananlar yanıla yanıla oturuyorlar. İki kardeş yiğitçe çalışıyor
Ve artan tatlılar için godomanın birisi işaret yapıyor
Büyük olan tebessümle kardeşine dönüyor"

... bu tatlı sana, bu tatlı bana, hadi mutfağa gidelim!"

mirfanK'09