4 Eylül 2011 Pazar

Hayaline Mektuplar - I

Sevgilim;

Deyip başlamak ne kadar güzel olurdu diye düşündüm uzun uzun. Hayaline yazıyorum, bunu hayal dahi edemiyorum. Hayalin okusa bunu, bunu düşünemem, şahit olamam, dayanmam. Neyleyim ki insanlar kurduğu hayallerin yüzde yetmişinin gölgesinde otururken ben enkazlarında "Sevgilim" diyebileceğim -seni- arıyorum. Bu düşüncelerle uzayıp gidiyor mektubum. Kalemimle kağıdı dövüyorum, bu ses beni kahrediyor oda arkadaşıma da ninni gibi gelip uyutuyor. Kelimeler yetmiyor diye yakınırlardı çok görürdüm. Neyi çok gördüysem başıma çıktı; bunu da çok söylerlerdi ben yine çok görürdüm.

Çok gördüm...

...


Zifiri Karanlığım;

Günahların bedenime işleyişini fazlasıyla hissettiğim bir anda geldi çattı "Bayram". İçim fazla buruk, fazla kimsesizim. Sessizliğim bu yüzden belki ama kapanmadım içime. Odanın tüm ışıklarını kapattım, seni anımsattı bir ağaç dalının gölgesi. Karşıma aldım seni biraz bahsettim durumumdan. Kötü olmanı hiç istemem bilirsin, bu yüzden anlatmadım fazla ahvalimi. Yatağımın üzerinde bağdaş kurup öylece düşündüm. İşlediğim günahların acısı mı çıkıyor bedenimden diye; oysa ki günahın büyüğüyse seni sevmek gibi sevgi ölçütleri kullanır insanlar. Bir dumanda yitip gidiyorum bu gün. Kanımı donduruyor soğuk, iliklerime kadar işlemişsin diyorum inanmıyorsun. Bir kenara not etmişim bazı şeyleri. Yanımda not defterim açıp bakıyorum çok yol kat etmişim sende. Tanımaya başlamışsın beni diyorum kendi kendime. Ama bir de dönüp geçmişime "Bu seviyeye gelebilmek için" vazgeçtiklerime, kaybettiklerime ve kazandıklarıma bakıyorum. Kaybettiklerimi ve vazgeçtiklerimi bir kefeye koyarım tek celsede, öyle yapıyorum. Bu gece milad benim için. Başlatıyorum çok şeyi. Kazandığım "temizlik" olgusunun yanında kaybettiklerim ve vazgeçtiklerim "hiç" kalıyor. Yüreğimi senle doldurdum, ter temiz ve yumuşacık. Kirlilerimden kurtuldum ve ellerimi açtım Yaradan'a; "Hayatım bu temizlikten ibaret olsun!" diye. Her şeyi gören, bilen, yaratan, düzenleyen o ya; kimin neyi yaşaması gerektiğini de "O" bilir, kimin neyi hak ettiğini de... Şimdi yüzüm bir gülüşüne hasret, karşımda sana hazırladıklarım. Belki asla ulaşmayacak sana, belki de bir gün "Yeter artık" diyeceksin benim hakkımda ve ileride bir gün beni anımsatan bir olay yaşadığında "küçük bir tebessüm" edip geçeceksin. İhtimal bu ya, sokak adı bile olsa ihtimal; elbet bir numarası vardır. Aynaya bakmayalı uzun zaman oldu, bardaktan yüzümün yansımasını seyrediyorum. Sakallarım yüzümü saklamış, yüreğim gözlerimden okunuyor ama. Senden bahsediyorum ya kendi kendime ışıl ışıl olmuş gözlerim. Kağıt kalem çok uzak kalmış bana o yüzden düştü çenem kusura bakma. Bir başlangıcın arefesinde döküldü ilk kelimelerim ve kimsesiz bir bayramda devam ediyor... Beni düşünüp bekleyenler arasında mısın bilmiyorum ama can fazla yok gözümde bugün. Nedenini bilmiyorum ama kötü uyandım, çok uyudum. Çok uyumayı sevmem aslında. Bir gün öncesinde rüyamı süsledin, bugün gelmedin ondandır belki kötülüğüm.Yüreğime şefkatten uzaklaşıyorum, saçlarıma giden ellerim artık mutlu değil. Can çekişiyorum, yaşadığım yerden veya yaşadıklarımdan değil ama. Bu mektubu okuyamayacağın için, diğer sayfaya geçerken parmağını dudağına götüremeyeceğin ve her harfimde sana olan aşkımı göremeyeceğin için can çekişiyorum.

Sustur bütün gerekli gereksiz her şeyi, yitik şarkımız çalsın
Her mısrasında dolsun gözlerim,
Ben ağladıkça bir annemi

Bir de seni
Özlerim.
Özledim.

Kağıdın sonu gelince susuyor mektubum, yüreğimin sesini kısmaya cesaret edemedim heünz ve ne kadar deli olsam da böyle bir delilik yapmayacağım.

Resmi bitiriyorum mektubumu.

İyi dileklerimle, Sevgiyle kal.
Seni seviyorum.

P.S: Elektronik ortamda eklenen fotoğraf; mektup serisinin özünü oluşturmaktadır, Murathan Özbek'e teşekkürü büyük bir borç bilirim.

mirfanK'09 ´CZ´[Dünaydın Sevgilim - Bir Umut, Bir Işık]

2 yorum: